Şekerin Vücudumuza Etkileri

   Şeker, yaşlanmayı hızlandırır, immuniteyi (bağışıklığı) baskılar, vücuttaki mineral dengesini bozar, vücuttaki kolesterol ve trigliseritleri (kandaki zararlı yağların oranını) arttırır, diyabet ve hipoglisemiye yol açar, diş çürümesine ve periodontal hastalıklara zemin hazırlar, kilo almayı ve obeziteyi tetikler.
   Candida ismindeki mantar hastalığının vücutta yerleşmesini kolaylaştırır, böbrek hastalıklarının görülme sıklığında artış gözlenmiştir. Hiperaktiviteye sebep olur. Depresyon ve anksiyete(aşırı kaygılanma) gibi psikolojik rahtsızlıklarda rol oynar, görüş mesafesinde azalmaya yol açar, göz hastalıklarına zemin hazırlar. Osteoporoza yola açar.

   Koroner arter(kalbi besleyen damarlar) hastalıklarına, Crohn Hastalığı ve üseratif kolit gibi ince barsak hastalıklarına, astım, artrit(eklem iltihabı), böbrek ve safra kesesi taşlarının görülme sıklıklarının artmasına, hormonal dengenin bozulmasına, apandisit, multipl skleroz(bir immun bozukluk sonucu görülür) ateroskleroz, yağlı karaciğer, kabızlık, sıvı retansiyonu(tutulumu), migren ve diğer tipteki baş ağrılarının tetiklenmesine yol açar.
   Şeker başta olmak üzere beslenme alışkanlıkları ve hastalık insidansı üzerine bir anektod: Japonya'da sigara Amerika Birleşik Devletleri'ne göre çok daha yaygın bir alışkanlıktır. Sigaranın etiyolojisinde mühim bir rol oynadığı hastalıklardan biri, çok meşhur; akciğer kanseridir. Fakat akciğer kanseri Japonya'da ABD'ye nazaran çok daha az görülmektedir. Bunun araştırması yapıldığında ise sebebin Japonların şeker ve diğer zararlı besinleri çok daha az tüketmeleri olduğu gösterilmiştir.